elden kaçmak ne demek?

  1. Sahip olamamak
  2. Değerlendirememek

    Kibar kıyafetli bir hanım, elden kaçmış eski fırsatların hırsı gözlerinde parlayarak dedikodu yapmaya başladı.

    R. H. Karay

sahip

  1. Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik
  2. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil.
  3. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse
  4. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse.
  5. İye, sahip.
  6. Koruyan gözeten.
  7. Bir iş yapmış olan.
  8. Herhangi bir niteliği olan.
  9. Bk. iye
  10. (en)Endowed with.

elden kaçırmak

  1. Elde edilebilecek bir şeyden türlü sebeplerle yararlanamamak

elden ağza yaşamak

  1. Günlük kazancı ancak gereksinimlerini karşılayacak kadar olmak.

kaçmak

  1. Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek
  2. Hızla koşup bir yere saklanmak
  3. Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak.
  4. Kaçınmak.
  5. Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak.
  6. İpi kopmak.
  7. Girmek.
  8. Bir yana doğru kaymak.
  9. (en)Take flight.
  10. (en)Light out.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

elden kaçırmakelden ağza yaşamakelden almakelden ayaktan düşmekelden bağışlamaelden bırakılmayacak kadar ilginçeldenelden bırakmamakelden çıkarılacak birikimlerelden çıkarılacak stoklarelden çıkarılamazeldeelde aşımelde avuçta kalmamakelde birelde bulunan beyde bulunmazkaçmakkaçmaklıkkaçmaktan kovalamaya vakit olmamakkaçmakaçma eğilimikaçma kuşkusukaçma şüphesikaçkaç beden aramıştınızkaç gece içinkaç gün sürerkaç kaç
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın