elde etmek ne demek?
- Bir şeye sahip olmak.
O parlak siyah gözler, onları bir daha elde edemeyecek miydi?
H. Z. Uşaklıgil - Bir kimseyi kendi hizmetine almak veya kendinden yana çekmek.
Achieve.
Acquire.
Attain.
Derive.
Extract.
Gain.
Obtain.
Procure.
Reap.
Score.
Secure.
Winkle.
To gain.
To get.
To secure.
To obtain.
To derive.
To produce.
To realize.
To win.
To acquire.
To occupy.
Carry.
Come by.
Fall into.
Gain in.
Get access to.
Get out of.
Have.
Land.
Make.
Snag.
Share.
Whistle up.
elde etme
Obtainment, attainment, enlistment.
elde etme maliyeti
Cost of an acquisition
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
elde etmeelde etme maliyetielde etme tarihielde etmeye çalışmakelde edenelde edilebilenelde edilebilirelde edilebilirlikelde edilebilmeeldeelde aşımelde avuçta kalmamakelde birelde bulunan beyde bulunmazelde bulunan nüshalareldeldadeldaretmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme