egesel ne demek?

1. Bolluk getiren.
2. Ulu, kutlu.
3. (bkz. ege)
4. Ege-sel.

bolluk

1. Bol olma durumu.
2. Her şeyin bol olduğu zaman
3. Fazlalık
4. Her şeyin bol olduğu yer.
5. Gerekli bütün malların sıkıntıya düşülmeksizin elde edilebileceği iktisadi durum.
6. Her bir hücrede bulunan belli bir mRNA molekülü ortalama sayısı. Abundans.
7. Gözlem veya örnekleme alanında bulunan bir türe ait bireylerin sayısal durumu, abundans.
8. Lashings.
9. Plenty.
10. Stores.

ege

1. Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her türlü davranışından sorumlu kimse
2. Yüce, büyük, ulu.
3. Velî.
4. Yaşça büyük, ulu
5. Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her halinden sorumlu olan kimse.
6. Sahip
7. Yaşça büyük.
8. Aegean.

egest

1. Dışkılamak
2. Sindirilmeyen gıda artıklarının bağırsaktan atılması
3. Egest
4. Boşaltmak, çıkarmak, tahliye etmek

egesta

1. Tahliye edilen şey.
2. Herhangi bir organdan dışarı çıkarılan artık madde
3. Egesta
4. Boşaltılan şey, çıkarılan şey.

Türetilmiş Kelimeler (bis)