duyarlılık ne demek?
- Duyarlı olma durumu.
- Duyu alabilme ve uyartılara cevap verebilme yeteneği.
- Bir cihazın veya yöntemin duyarlık derecesi.
- Bir fotoğrafik plakanın ışıktan etkilenme hızı.
- Mekanik şokla patlama özelliği.
- Duyu alabilme ve uyartılara cevap verebilme yeteneği, hassasiyet.
 Sensitiveness. Sensitiveness.
 Delicacy. Delicacy.
 Sentimentality. Sentimentality.
 Emotionality. Emotionality.
 Sensibility. Sensibility.
 Sentience. Sentience.
 Sentiment. Sentiment.
 Susceptibility. Susceptibility.
 Touch. Touch.
 Acuity. Acuity.
 Sensitiveness, sensitivity. Sensitiveness, sensitivity.
 Sensitivity. Sensitivity.
 Precision. Precision.
 Sensibilité Sensibilité
 Sensibilit Sensibilit
duyarlı
- Dış etkenlere karşı duyarlığı olan, hassas
- Bk. duyar
- Çevresindeki hastalık etkenlerinden kolaylıkla etkilenen birey.
- İlaçların etkilerine duyarlı mikroorganizma.
- Hassas, duygu alıcı, hissedilir, sensibl.
 Susceptible. Susceptible.
 Susceptive. Susceptive.
 Thin-skinned. Thin-skinned.
 Acute. Acute.
 Exquisite. Exquisite.
duyarlılık analizi
- Bk. duyarlılık çözümlemesi
duyarlılık çözümlemesi
- Değişkenlerde veya varsayımlarda ortaya çıkacak değişmelerin modelin sonuçları üzerindeki etkisini ölçmeye yönelik çözümleme tekniği.
 Sensitivity analysis. Sensitivity analysis.
