don tutmak ne demek?
- Buz tutmak, donmak.
To freeze.
buz
- Donarak katı duruma gelmiş su
- Çok soğuk bir etki uyandıran (şey veya kimse).
- Yoğunluğu 0,92 g/mL, e.n. 0
- Suyun katı biçimi.
Glacial.
Very cold.
Ice.
See Buzz.
don çatlağı
- Fazla soğuk yüzünden gövdenin köke yakın bölümlerinde oluşan, bazen öze ulaşan çatlak.
- Bk. don çatlağı
Frostriss
Fente de gelée
don çözülmek
- Hava ısınarak buzlar erimeye başlamak.
To thaw.
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
Hold up.
Get hold of.