doldurmak ne demek?

  1. Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek

    Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu.

    R. H. Karay
  2. Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek.
  3. Ateşli silahların içine mermi sürmek

    İki tabanca getirdiler, takır takır doldurdular.

    F. R. Atay
  4. Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak

    Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı.

    Ö. Seyfettin
  5. Yaşını, yılını bitirmek

    Yirmi yaşını dolduralı bir iki seneden fazla olmamıştı.

    O. V. Kanık
  6. Ses, koku yayılıp kaplamak

    Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu.

    S. F. Abasıyanık
  7. Belirli bir süreyi kaplamak, almak

    Balıkçılara yardım etmek bütün zamanını doldurmayınca kentin içerilerine, gecekondu mahallelerine gitti.

    A. Kutlu
  8. Canlılık kazandırmak

    Evi sade sesiyle değil, vücudu ile de doldurdu.

    H. Taner
  9. (en)Charge.
  10. (en)Load.
  11. (en)Stuff.
  12. (en)Complete.
  13. (en)Write out.
  14. (en)Choke up.
  15. (en)Clog.
  16. (en)Congest.
  17. (en)Cover in.
  18. (en)Crowd.
  19. (en)Glut.
  20. (en)Infest.
  21. (en)Infuse.
  22. (en)Line.
  23. (en)Replenish.
  24. (en)Store.
  25. (en)Throng.
  26. (en)Top up.
  27. (en)Fill.
  28. (en)Imbue.
  29. (en)Point up.
  30. (en)Indoctrinate.
  31. (en)Ram.
  32. (en)Occupy.
  33. (en)Pervade.
  34. (en)To fill.
  35. (en)To fill sth up.
  36. (en)To fill sth in.
  37. (en)To fill sth out.
  38. (en)To crowd.
  39. (en)To encumber.
  40. (en)To urge.
  41. (en)To egg sb on.
  42. (en)To cram.
  43. (en)To stuff.
  44. (en)To charge.
  45. (en)To load.
  46. (en)To pervade.
  47. (en)To fill to charge.
  48. (en)To turn sb against sb else.
  49. (en)Close.

doldurma

  1. Gereksiz söz ve benzetmelerle dolu anlatım.
  2. Yükleme.
  3. Doldurmak işi
  4. Özdeciklerin, boy ile biçimlerine göre bir oylumu kaplayıp dizilmeleri.
  5. Akımsaklara elektrik akımı yükleme, biriktirme işlemi.
  6. (en)Packing.
  7. (en)Filling.
  8. (en)Backfilling.
  9. (en)Charge.
  10. (en)Fill.

doldurma biçemi

  1. (en)Fill style

Türetilmiş Kelimeler (bis)

doldurmadoldurma biçemidoldurma boşaltma musluğudoldurma damgasıdoldurma deligidoldurdolduracak miktardolduran şeydoldurarak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın