dimdik ne demek?

  1. Çok dik.
  2. Sağlıklı, zinde

    Müsteşar dimdik, sert adımlar atıyor.

    P. Safa
  3. Sıkıntıları karşılayacak durumda olan, baş eğmeyen, metin.
  4. Çok dik bir biçimde.
  5. Sağa sola sapmadan, dosdoğru

    Çevik adımlarla dimdik yürüyen, uzun boylu, yakışıklı, varlıklı bir adam.

    R. H. Karay
  6. Kaskatı, çok sertleşmiş olarak.
  7. Dikkatli, ısrarlı (bakış).
  8. (en)Bold upright.
  9. (en)Erect.
  10. (en)Sheer.
  11. (en)Upright.
  12. (en)Stiff.
  13. (en)Rigid.
  14. (en)Stiff as a poker.

çok

  1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
  2. Aşırı bir biçimde
  3. (en)Galore.
  4. (en)Great.
  5. (en)Handsome.
  6. (en)Infinite.
  7. (en)Like blazes.
  8. (en)Perfectly.
  9. (en)Power of.
  10. (en)Profu.

dimdik ayakta durmak

  1. Yıkılmamak.
  2. (en)Draw oneself up.

dimdik duran şey

  1. (en)Upright

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dimdik ayakta durmakdimdik duran şeydimdik durmadimdik düşmekdimdik olarakdimdik olmayandimdik yükselmekdimdim outdim play to diminishdim sighteddim wit
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın