dikine koymak ne demek?
- Stand on end.
stand
- (açık havada bulunan geçici) sahne. stand (sergi yeri)
- Katlanmak, direnmek, göğüs germek, karşı koymak
- Kullanılmadığı zamanlarda gitarı dengede tutmak için altına yerleştirilen sehpa.
- Act of standing; halt; position; stance, point of view; defensive effort; raised platform; kiosk which sells or distributes items; taxi station; piece of furniture on which items are stored or displayed; seat for witnesses during a court trial.
- Durmak, ayakta kalmak
- Ayakta durmak
- Kalmak, baki kalmak
- Sebat etmek, tahammül etmek, çekmek, dayanmak
- Sabit olmak
- Inat etmek, ayak diremek
dikine kalkabilen uçak
- Jump jet
dikine kesmek
- Scarp.
koymak
- Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak.
- Bırakmak.
- Katmak, eklemek
- İmza, tarih, adres yazmak.
- Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
- Etkilemek, dokunmak.
- Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
- Adamdan saymak, varlığını kabul etmek
- Place.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dikine kalkabilen uçakdikine kesmekdikine kırıkdikine çevirmekdikine çevrilmişdikine düşmekdikine gitmekdikine havalanmadikinedikine oturtmakDikidikicidikicilikdikilebilirdikilebilir fidekoymakkoymakoyma akılkoyma akıl, akıl olmazkoymaralkoykoy avucuma, koyayım avucunakoy bölgesikoy çıbanıkoy çıbanı kamçılısı