dervişe bağdatta pilav var demişler, yalan değilse ırak değil demiş ne demek?

  1. Bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez.

dervişe

  1. Maneviyatla gönlü zengin olan fakir.
  2. Mütevazi ve kanaatkar kadın.
  3. Alçak gönüllü, mütevazi.
  4. Tarikata mensup kadın.

derviş

  1. Daha çok lakap olarak kullanılan isim.
  2. Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse, alperen.
  3. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse.
  4. Kırlangıç balığının pek küçüğü.
  5. Her şeyi hoş gören kimse.
  6. Allah için alçak gönüllülüğü ve fukaralığı kabul eden veya bir tarikata bağlı bulunan kimse.
  7. Fakir ve muhtaç kimse.
  8. Alçak gönüllü.
  9. Gayet mütevazi ve kanaatkar olan.
  10. (en)Fakir.

pilav

  1. Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek
  2. (en)Rice.
  3. (en)Pilaff.
  4. (en)Pilaw.
  5. (en)Pilaf.
  6. (en)Rice that has been cooked and is ready to be eaten.
  7. (en)Pilau pilaf pilaff.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dervişedervişderviş türbesidervişandervişanedervişanidervishdervish lodgedervish orderdervdervadervahdervazedervazei nuşbağdatbağdat düğmesibağdat harapbağdat kağıdıbağdat mamurbağdabağdaçbağdadıbağdadibağdadilik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın