deeper ne demek?
- Daha derin
- Derin; koyu; dalgın; tok (ses); anlaşılmaz; şiddetli, ağır; pes; genişliğinde; keskin; aşırı; içten, yürekten; esrarlı; karışık; bilinçaltı
daha
- Şimdiye kadar, henüz.
- Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
- Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
- Bundan başka, bunun dışında
- Bir çeşit çocuk oyunu.
- Kaba kuşluk vakti.
More.
Over.
Still.
Only.
deepen
- Koyulaştırmak, koyulaşmak
- Artırmak, artmak
- Şiddetlenmek
- Derinleştirmek, derinleşmek
- Kalınlaşmak
deepened
- Koyulaşmış
- Derinleşmiş
- Yoğunlaşmış