deep pocket ne demek?
- Maddi durumu iyi olan, ok geliri olan, zengin
deep palpation
- Derin palpasyon
deep plunge of prices
- Büyük fiyat düşüşü, ani fiyat düşüşü, büyük ölçüde fiyat indirimi
- Cebe yerleştirmek, cebe koymak
- Cebine atmak, (slang) iç etmek
- Gizlemek, saklamak, bastırmak.
- Cep
- Para, maddi imkân
- Çukur, gedik
- Bilardo masasının dört köşesindeki çukurcuklardan her biri
- Içinde maden cevheri bulunan ufak kovuk
- Hav
- Cebe indirmek, cebe koymak, cebe atmak, iç etmek, üstüne yatmak, gizlemek, bastırmak, belli etmemek, deliğe sokmak (bilardo), veto etmek, çembere almak (savaş), sineye çekmek, hazmetmek (hakaret)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
deep palpationdeep plunge of pricesdeep purpledeep acid etchingdeep bluedeep browndeep chargedeep cleaningdeepdeep concerndeep dish piedeep disputedeep downdeedeebdeeddeed fiildeed of arrangementpocketpocket almanacpocket bookpocket book diarypocket calculatorpocket calendarpocket cashpocket combpocket computerpocket dictionarypockedpockpock markpock markedpocapocahontaspochardpochettepochhammer simgesi