deep in thought ne demek?
- Derin düşünceye dalmış.
derin
- Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
- Yüzeyden içeri inen.
- Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan.
- Yoğun
- Uzun süren
- Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
- İçten gelen.
- Uyanılması güç, ağır (uyku).
- yüzeyi tabanından uzak olan
- Çok gelişmiş, çok ilerlemiş.
deep in the ground
- Derin toprak içinde, yüzeyden aşağı çok derinde
deep in a book
- Kitaba dalmak, kitabı dikkatli bir şekilde okumak, kitaba dalmak veya kapılmak
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.
thought
- Fikir
- Felsefe
- Düşünme, düşünüp taşınma
- Düşünce, fikir, tasavvur, mütalaa
- Görüş, kanaat
- Sanılan
- Endişe
- Düşünme kuvveti
- Ümit
- Bkz. think
Türetilmiş Kelimeler (bis)
deep in the grounddeep in a bookdeep in debtdeep in his heartdeepdeep acid etchingdeep bluedeep browndeep chargedeep cleaningdeep concerndeep dish piedeep disputedeep downdeedeebdeeddeed fiildeed of arrangementinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree