danışıklı gözetim ne demek?
- Çevresindekilerin görüşlerini alma yolu ile bir işletmede yapılan gözetim.
 Consultative supervision. Consultative supervision.
 Supervision consultatif Supervision consultatif
danışıklı güreş
- Sonu önceden belirlenmiş güreş.
danışıklı
- Gerçekte olmadığı hâlde bir anlaşma sonunda öyle gösterilen, muvazaalı.
 Prearranged. Prearranged.
 Sham. Sham.
gözetim
- Gözetme işi, nezaret
- Himaye.
- Gözaltı.
- Küçüklerin, ana babalarınca korunması ve idarenin her türlü eylem ve işleminin de yargının denetimi altında olması durumu.
- Mesleğe yeni başlayan, yapımcının tam güvenini taşımayan ya da çok büyük bir yapıma girişen bir yönetmenin çalışmalarının güvenilir bir kimsece denetlenmesi.
 Supervision. Supervision.
 Observation. Observation.
 Observance. Observance.
 Watch. Watch.
 Custody. Custody.
