damla damla ne demek?

1. Azar azar

   Koşan elbet varır, düşen kalkar / Kara taştan su damla damla akar.

   T. Fikret

2. Drop by drop.

azar

1. Paylama.
2. Çıkışma.
3. (Özr. C.) Özürler, maniler, bahaneler, engeller. (Osmanlıca'da yazılışı: a'zar)
4. İncitme. Tazib. Kırılma. Tekdir. Zulüm. Ukubet.
5. Rebuke.
6. Reproach.
7. Reproof.
8. Scolding.
9. Talking-to.
10. Blame.

damla damla akan şey

1. Trickle.

damla damla akıtmak

1. Distil, distill, instil, instill.

damla

1. Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre.
2. Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı.
3. Damla biçiminde olan ziynet.
4. Damlalıkla kullanılan ilaç.
5. Kalbe inen inme, felç.
6. Çok az miktar.
7. Katre.
8. Genellikle göz, kulak ve burna damla tarzında uygulamak için hazırlanan çözelti.
9. Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
10. Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç.

Türetilmiş Kelimeler (bis)