dış başkalaşım ne demek?
- Magmanın sokulmasıyla, komşu kayaçların uğradığı başkalaşma, egzomorfizm.
dış
- Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı
- Bir konunun kapsamına girmeyen şey.
- Görülen, içte bulunmayan yüzey.
- Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları.
- Bireyin ötesinde bir varlığı olan.
- Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan.
- Yabancı ülkelerle ilgili.
- Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim.
- Açık havada geçen görünçlüklerin yer aldığı çekim; bu anlamda, kapalı bir yerde çevrilse bile, görüntüleri açık havayı, işlikdışını gösteren çekim için de kullanılır
- Açık havada çevrilmiş çekim. İç'in karşıtı.
dış açı
- İki doğruyu kesen bir doğrunun bu doğruların dışında kalacak biçimde yaptığı açı.
- İki doğru ve bunları kesen bir çapraz için, çapraz açılardan söz konusu doğruların arasında bulunmayanlardan her biri.
- Bir üçgendeki açılardan biri için, bu açının kıyılarından biriyle öteki kıyının uzantısı arasında oluşan açı.
Exterior angle.
Angle extérieur
başkalaşım
- Bir kütlenin fizikçe ve kimyaca değişmesi, istihale, metamorfizm.
- Bazı böcek ve kurbağa gibi canlıların, yumurtadan çıktıktan sonraki gelişme evrelerinde yapısal değişikliğe uğrayarak atalarına benzer hale gelmeleri.
- (Yun. meta: sonra; morphe: biçim, şekil) 1. Özellikle böceklerde ve amfibyumlarda, bir hayvanın embriyo evresinden ergin olana kadar geçirdiği şekil ve yapı değişikliği. 2. Stamenin petale değişmesi gibi bir yapının başka bir yapıya şekil değiştirmesi. Metamorfoz.
- Canlının yumurtadan çıktıktan sonra, tam bir ergin görünümüne erişinceye kadar geçirdiği değişim evrelerinin bütünü, metamorfoz.
Differentiation.
Transfiguration.
Meta-.
Metamorphism istihale.
Metamorfizm.
Metamorphosis.