düşünmemek ne demek?
(neg. form of düşünmek) think, give thought to, think of, conceive, imagine, remember, reck, give a thought, be pensive, allow, balance, bethink oneself, cerebrate, cogitate, consider, consult, contemplate, deliberate, envision, excogitate, fancy, figure, intend.
düşünme
- Düşünmek durumu, tefekkür.
- Duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine özgü durumu.
- Karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisi.
- Zihnin bir konuyla ilgili bilgileri karşılaştırarak, aralarındaki bağlantıları inceleyerek bir yargıya ya da karara varma etkinliği.
- Zihinden geçirme ya da zihin yoluyle arayıp bulma.
- Tasarlama, anımsama.
Thinking.
Thought.
Consideration.
Cerebration.
düşünme biçimi
- Değişik içeriklerden bağımsız olarak düşünce bağlantılarının mantıksal biçimi.
- (Kant'ta) Bir şey üzerine düşünmenin temel biçimleri: -> kategoriler.