dövünmek ne demek?
- Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu.
A. Gündüz - Çok üzülmek
Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum.
N. Ataç To beat one's breast (in sorrow or regret.
dövünme
- Dövünmek işi.
dövünmemek
(neg. form of dövünmek) beat one's chest, lament.