dönekçe ne demek?
- Dönek gibi.
- Döneğe yakışacak biçimde.
 Changefully. Changefully.
dönek
- İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse), kahpe.
- Bk. delibaş.
- Asitli ortamda baz, bazlı ortamda asit özelliği gösteren kimyasal bileşikler. Örn. aminoasitler
- Hlk. Deli baş hastalığı.
 Capricious. Capricious.
 Fickle. Fickle.
 Flighty. Flighty.
 Treacherous. Treacherous.
 Turncoat. Turncoat.
 Volatile. Volatile.
dönek
- İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse), kahpe.
- Bk. delibaş.
- Asitli ortamda baz, bazlı ortamda asit özelliği gösteren kimyasal bileşikler. Örn. aminoasitler
- Hlk. Deli baş hastalığı.
 Capricious. Capricious.
 Fickle. Fickle.
 Flighty. Flighty.
 Treacherous. Treacherous.
 Turncoat. Turncoat.
 Volatile. Volatile.
dönek avcılığı
- Günü birlik avcılık.
 Daily fishing. Daily fishing.
