crush ne demek?

  1. Ezmek
  2. Buruşmak
  3. Sıkmak, sıkıştırmak
  4. Öğütmek
  5. Kalabalık, izdiham
  6. Baskı yapmak, tazyik etmek, basmak
  7. Ezme, baskı, sıkma
  8. Şiddetli ve geçici sevgi, tutku, düşkünlük.
  9. Kahretmek
  10. Itişmek
  11. Kırılmak, parçalanmak
  12. Gadretmek, zulmetmek
  13. Ezilmek.

ezmek

  1. Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
  2. Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
  3. Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek.
  4. Üzmek, sıkıntıya sokmak
  5. Baskı altında tutmak
  6. Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak.
  7. Yenmek, sindirmek.
  8. Harcamak
  9. (en)To jam.
  10. (en)Crush.

crush barrier

  1. Bariyer, barikat, kalabalığı durdurmak için kurulan barikat

crush injury

  1. Bywaters sendrom.
  2. (en)Crush injury.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

crush barriercrush injurycrush outcrush roomcrush syndromecrushablecrushable bincrushable zonecrushedcrushed grain sorghumcruscrus cerebricrusadecrusadercruse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın