cross legged sitting ne demek?
- Bağdaş
bağdaş
- Sağ ayağı sol uyluğun, sol ayağı sağ uyluğun altına alarak oturma biçimi.
- Vücudun, dik gövde ve çaprazlanmış bacaklarla, kabalar ve uyluklarda ellerle ayak uçlarını kavrayarak yere dayalı bulunduğu durum.
- Yakın arkadaş.
- Dost.
Sitting cross-legged.
Cross legged sitting.
Pose en croix
cross
- Geçmek.
- Çapraz çizgiler çizmek
- İnto -e geçmek/girmek
- Üst üste atmak
- (over) üstünden/üzerinden geçmek/geçirmek.
- (under) altından geçmek/geçirmek.
- Geminin/uçağın rotasına aykırı esen (rüzgar).
- Karşıdan karşıya geçmek
- Çaprazlamak
- Çapraz işareti
cross action
- Karşı dava
legged
- Sonek ayaklı, bacaklı: bandy-legged paytak
- Long-legged uzun bacaklı
- One-legged tek bacaklı.
sitting
- Celse, oturum
- Kuluçkalık yumurta sayısı
- Kuluçka müddeti
- Oturmaya mahsus
- Oturan, oturma