cross legged sitting ne demek?

  1. Bağdaş

bağdaş

  1. Sağ ayağı sol uyluğun, sol ayağı sağ uyluğun altına alarak oturma biçimi.
  2. Vücudun, dik gövde ve çaprazlanmış bacaklarla, kabalar ve uyluklarda ellerle ayak uçlarını kavrayarak yere dayalı bulunduğu durum.
  3. Yakın arkadaş.
  4. Dost.
  5. (en)Sitting cross-legged.
  6. (en)Cross legged sitting.
  7. (fr)Pose en croix

cross

  1. Geçmek.
  2. Çapraz çizgiler çizmek
  3. İnto -e geçmek/girmek
  4. Üst üste atmak
  5. (over) üstünden/üzerinden geçmek/geçirmek.
  6. (under) altından geçmek/geçirmek.
  7. Geminin/uçağın rotasına aykırı esen (rüzgar).
  8. Karşıdan karşıya geçmek
  9. Çaprazlamak
  10. Çapraz işareti

cross action

  1. Karşı dava

legged

  1. Sonek ayaklı, bacaklı: bandy-legged paytak
  2. Long-legged uzun bacaklı
  3. One-legged tek bacaklı.

sitting

  1. Celse, oturum
  2. Kuluçkalık yumurta sayısı
  3. Kuluçka müddeti
  4. Oturmaya mahsus
  5. Oturan, oturma

Türetilmiş Kelimeler (bis)

crosscross actioncross appealcross armcross assemblercross axlecross axle landing gearcross axle undercarriagecross beamcross beddingcros rezistanscrosabarcrosbycrosby testicrosierleggedLegg Calve Perthes hastalığıLegghastalığıleggierolegginesslegleg amputationleg and wing bandsleg boneleg covering
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın