confines ne demek?
- Hudut
- Sınırlar, hudutlar
- Ülke sınırları
hudut
- Sınır
- Uç, son.
Frontier.
Border.
Limit.
Boundary.
Frontier sınır.
Front.
Limits.
Confine.
confine
- Kapamak
- Lohusa olmak
- Sınırlamak, tutmak
- Kuşatmak
- Hapsetmek
- Evde veya yatakta tutmak
- Toplamak, hasretmek
confine in a cage
- Kafese kapat