cockeyed ne demek?
- Şaşı gözlü
- Şaşı, eğri, çarpık
- Saçma
- Budala
- Sarhoş
- Çakırkeyif
- Kafası dumanlı
şaşı
- Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz veya kimse)
- Gözlerini çarpıtarak.
Squinting.
Squint.
Squint-eyed.
Cross-eyed.
Boss-eyed.
Cockeyed.
Skew-eyed.
Crosseyed.
cockeye
- Şaşı bakan göz
cocked
- Bir tarafa eğilmiş veya yan yatmış