cepken ne demek?
Kökeni: Farsça
- Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi
Cepkenini, damalı mintanını çıkarmış, kolalı gömleğine kravatını bağlıyordu.
T. Buğra - Bir tür kısa ceket
Bolero, short coat.
cepkitabı
- Cepte taşınacak biçimde küçük kitap.
cep
- Cep telefonu.
- Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
- Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri.
- Telefonu.
- Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.
- Bk. kese
Lay-by.
Rest stop.
Pocket.
Circular error probable.