caught in flagrante ne demek?
- Bir suç işlerken ortaya çıkarma, bir suç işlerken keşfetme
caught
- Yakalamak, tutmak, yetişmek, basmak, baskın yapmak, kapmak, gafil avlamak, edinmek (alışkanlık), cezbetmek, çekmek, enselemek, anlamak, kavramak, tutunmak, yakalanmak, tutuşmak, maruz kalmak, takılmak, vurmak,, çalışmak (mekanizma)
- Catch.
caught a bug
- Bir virüs tarafından hasta edilmiş, virüs kapmış, hasta olmuş
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.
flagrante
- "flagrante delicto" teriminden (suç üstü, işlenen fiilin/suçun henüz başında)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
caughtcaught a bugcaught a coldcaught a glimpsecaught him with his pants downcaught his eyecaught incaught in the actcaught in the very actcaught red handedcaubcaucasiacaucasiancaucasian cattlecaucasian languageinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree