cıvıtmak ne demek?
- Cıvık duruma getirmek.
- Bir işi yakışık almayacak bir duruma getirmek
Ali Rıza içince cıvıtırdı.
S. F. Abasıyanık - Ciddiyetten uzaklaşmak.
Cut loose.
To be impertinent.
To spoil a job.
cıvık
- Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış.
- Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse).
Maudlin.
Pert.
Runny.
Thin.
Watery.
Soft.
Impertinent.
Saucy.
cıvıtma
- Cıvıtmak işi.
- Davranışlarıyle güreşi yakışık almayacak bir biçime sokma.
cıvıtmamak
(neg. form of cıvıtmak) cut loose.