cürüm ne demek?

Kökeni: Arapça

1. Suç

   Suçlu cürmünü inkâr etmekte ve saçma sapan ifadeleriyle tahkikatı karıştırmak istemektedir.

   N. Hikmet

2. Yanlışlık, kusur veya hata

   Onun çalışmasını bozan, hassasiyetini körleten her şey cürümdür.

   H. Taner

3. Bk. ağır suç
4. Bedensel ceza, işkence
5. Crime.
6. Offense.
7. Felony.
8. Misdemeanor.
9. Criminal offence.
10. Criminal offence offense.
11. Public offence.
12. Tortious act.

suç

1. Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış.
2. Yasalara aykırı davranış, cürüm
3. Yasaca cezası gösterilen eylem.
4. Wrongdoing.
5. Criminal offence.
6. Abuse.
7. Crimen.
8. Debt.
9. Infraction.
10. Misdoing.

ağır suç

1. Bilerek ve kötü bir amaçla işlenen ve kişilerin ya da toplumun türesini doğrudan doğruya bozmaları nedeniyle, cezaları ağır olarak gösterilen suçlar.
2. Indictable offence.
3. Crime, felony, offence, misdemeanour.
4. Crime et délit

cürüm isnadı

1. Bk. ağır suç atma

cürüm mesuliyeti

1. Guilt

Türetilmiş Kelimeler (bis)