bukle ne demek?

Kökeni: Fransızca

  1. Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç

    Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı.

    H. Taner
  2. kıvrılmış, küçük lüle şeklinde saç
  3. Tokalı, halkalı
  4. Bk. dolam
  5. (en)Curl.
  6. (en)Lock.
  7. (en)Curl of hair.
  8. (fr)Boucle

dolam

  1. Bir kez dolanacak miktarda olan.
  2. Dolama işinin her defası.
  3. 1-Bir çarpım işlemi altında kapalı öğeler kümesi. 2- Öğecikleri, çevrimsel olarak dizilmiş özdeciğin geometrik biçimi.
  4. Göstericide görüntü ya da sesin art arda birçok kez izlenebilmesini sağlamak amacıyla, bir film parçasının iki ucunun birbirine yapıştırılmasından oluşan çember.
  5. (en)Ring.
  6. (en)Buckle (in film), loop, sound and picture loop.
  7. (al)Filmschleife, Schleife
  8. (fr)Noyou
  9. (fr)Boucle, film (en) boucle

bukle bukle

  1. Kıvrım kıvrım, bukleli (saç).
  2. (en)Frizzly, frizzy.

bukle olmak

  1. (en)Frizz.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bukle buklebukle olmakbukle yapmakbuklelibuklesizbukletbukbukabukağıbukağı vurmakbukağılama
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın