bozuk ne demek?

  1. Bozulmuş olan

    Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu.

    T. Buğra
  2. Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ)

    Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim.

    R. N. Güntekin
  3. Madenî para

    Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!

    M. Ş. Esendal
  4. Kötümser, gergin, huzursuz, karışık
  5. Kızgın, sıkıntılı
  6. Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.
  7. (en)Down.
  8. (en)Broken.
  9. (en)Broken down.
  10. (en)Out-of-action.
  11. (en)Damaged.
  12. (en)Disordered.
  13. (en)Distorted.
  14. (en)Wrong.
  15. (en)Imperfect.
  16. (en)In bad order.
  17. (en)Upset.
  18. (en)Disappointed.
  19. (en)Dead.
  20. (en)Deranged.
  21. (en)Dirty.
  22. (en)Doric.
  23. (en)Embroiled.
  24. (en)Faulty.
  25. (en)Flyblown.
  26. (en)Foul.
  27. (en)On the fritz.
  28. (en)Gone.
  29. (en)Hard-set.
  30. (en)Haywire.
  31. (en)Heavy.
  32. (en)Hipshot.
  33. (en)Bumpy.
  34. (en)Corrupt.
  35. (en)Cranky.
  36. (en)Impassable.
  37. (en)Rotten.
  38. (en)Spoilt.
  39. (en)Ruined.
  40. (en)Out of order.
  41. (en)Out of action.
  42. (en)On the blink.
  43. (en)On the bum.
  44. (en)Inactive.
  45. (en)Disarranged.
  46. (en)Tainted.
  47. (en)Depraved.
  48. (en)Not virgin.

bozulmuş

  1. (en)Disgruntled.
  2. (en)Disillusioned.
  3. (en)Rancid.
  4. (en)Adulterated.
  5. (en)Corrupt.
  6. (en)Decayed.
  7. (en)Degenerate.
  8. (en)Disconcerted.
  9. (en)Off the hinges.
  10. (en)Impaired.

bozuk adım atma

  1. (en)Out of step.

bozuk akış türü

  1. (en)Bad stream type

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bozuk adım atmabozuk akış türübozuk akış verisibozuk anahtarbozuk arazide yapılmış geçitbozuk bağlantıbozuk bellek alanıbozuk biçimbozuk blok adreslemebozuk buldubozucubozucu etkenbozucu koşulbozucu mercekbozucu okuma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın