bonkör ne demek?
Kökeni: Fransızca
- İyi yürekli.
 - Cömert.
Bonkör bir insan.
 - Fr. Hulus-i kalb. Kalb temizliği. İyilik.
 
Generous.
Bon coeur
iyi
- İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
 - Bol, yararlı, kazançlı.
 - Çok.
 - Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren.
 - Esen, sağlıklı.
 - Yerinde, uygun.
 - Yeterli, yetecek miktarda olan
 - Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not.
 - (Geniş anlamında) a. İşe yarar, ereğine, özüne uygun, doğru yapılmış; doğasına uygun. b. İstenmeğe değer olan. c. Değere yönelmiş, değere ilişkin, değerle belirlenmiş, değerli.
 - Ahlâkın ve ahlâk felsefesinin temel kavramı: Ahlaksal değer; ahlaksal olanın olumlu ana niteliğini gösteren özel kavram; ahlâkça değerli olan (karşıt kavramı: kötü). Ahlâk felsefesinde şu anlamlarda kullanılır: a. (Skolastikte) Tanrı'nın istemiş olduğu dünyadaki varlık düzeni ile uyum. b. (Kant'ta) İstencin, içerik bakımından değil de, yalnızca ahlâk yasasınca belirlenmiş olan biçimsel niteliği.
 
bonkörlük
- İyi yüreklilik, eli açıklık, cömertlik.
 
Generosity.
bonk
- (Kaba Britanya Argosu) cinsel ilişkiye girmek
 - Vurmak, çarpmak, tokatlamak
 
