boşboğazlık ne demek?

  1. Boşboğaz olma durumu.
  2. (en)Idle talk.
  3. (en)Garrulity.
  4. (en)Indiscretion.

boşboğaz

  1. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
  2. Yerli yersiz konuşan (kimse)
  3. T. Yerli yersiz mutlaka bir şey söylemeden içi rahat etmiyen. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklamayan.(Eşyada olan asvat, birer savt-ı vücuddur: "Ben de varım" derler. O kainat-ı sakit birden söze başlıyor. "Bizi camid zannetme ey insan-ı boşboğaz!" S.)
  4. (en)Communicative.
  5. (en)Indiscreet.
  6. (en)Garrulous.
  7. (en)Babbler.
  8. (en)Blabermouth.
  9. (en)To have a long tongue.
  10. (en)Unbridled tongue.

boşboğazlık etmek

  1. Gereksiz, yersiz, düşüncesiz konuşmak
  2. (en)To talk indiscreetly.
  3. (en)Babble.
  4. (en)Chatter.
  5. (en)Tattle.

boşboğaz

  1. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
  2. Yerli yersiz konuşan (kimse)
  3. T. Yerli yersiz mutlaka bir şey söylemeden içi rahat etmiyen. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklamayan.(Eşyada olan asvat, birer savt-ı vücuddur: "Ben de varım" derler. O kainat-ı sakit birden söze başlıyor. "Bizi camid zannetme ey insan-ı boşboğaz!" S.)
  4. (en)Communicative.
  5. (en)Indiscreet.
  6. (en)Garrulous.
  7. (en)Babbler.
  8. (en)Blabermouth.
  9. (en)To have a long tongue.
  10. (en)Unbridled tongue.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

boşboğazlık etmekboşboğazboşboğaz kimseboşboğaz olarakboşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş demiş
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın