blaze ne demek?

  1. Büyük alev, ateş
  2. Parlaklık, aydınlık
  3. Alevlenme
  4. Atın alnındaki beyaz işaret, akıtma
  5. Yolun kolayca bulunması için ağaçların gövdelerine kazılan işaret
  6. Çoğ, (argo) cehennem
  7. Alevlendirmek
  8. Saçmak (ışık)
  9. Ilân etmek
  10. Ağaçların gövdesine işaret koymak suretiyle yol göstermek.blaze away ateş etmeye devam etmek
  11. Herhangi bir işi hararetle devam ettirmek
  12. Alev alev yanmak; parlamak, ışımak; yıldızı parlamak; tutuşmak; ağaçlara işaret koymak

büyük

  1. Bkz. makro, hipertrofik
  2. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
  3. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
  4. Niceliği çok olan
  5. Üstün niteliği olan
  6. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
  7. Önemli
  8. Alman mastı.
  9. (en)Large.
  10. (en)Wide.

blaze a trail

  1. Çığır açmak
  2. Öncülük etmek
  3. Bir ilke imza atmak

blaze abroad

  1. Ilan etmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

blaze a trailblaze abroadblaze awayblaze away atblaze outblaze the trailblaze upblaze with angerblazerblazer ceketblabblab outblabberblabbermouthblabbermouthed
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın