bitişik ne demek?

  1. Birbirine dokunacak kadar yakınlaşmış veya yan yana olan

    Mutfaktan bir yuvarlak gümüş tepsi içinde, cezveyi, fincanları, bitişik şeker ve kahve hokkasını getirdi.

    A. İlhan
  2. Yandaki

    Bitişik odada yatan hasta bakıcı gürültüden uyanarak yanımıza geldi.

    R. N. Güntekin
  3. Yandaki ev, komşu

    Asıl yalıya bitişik bir binada idiler.

    R. H. Karay
  4. (en)Coterminous.
  5. (en)Neighbouring.
  6. (en)Adjacent.
  7. (en)Contiguous.
  8. (en)Joining.
  9. (en)Touching.
  10. (en)Next to.
  11. (en)Next-door.
  12. (en)Next-door house.
  13. (en)Neighbour.
  14. (en)Attached.
  15. (en)Next door.
  16. (en)Adjoining.

bitişik açılar

  1. Birer kenarları ortak, öbür kenarları zıt ışınlar olan iki açı. (…)
  2. (en)Adjacent angles.
  3. (fr)Angles adjacents supplémentaires

bitişik ardıl

  1. (…)
  2. (en)Immediate successor.
  3. (fr)Voison supérieur

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bitişik açılarbitişik ardılbitişik atışbitişik atışa yakın yakın atışbitişik bileşikbitişik çanak yapraklılarbitişik çanakyapraklılarbitişik duruşbitişik el yazısıbitişik göçmebitişbitiş adresibitiş ağırlığıbitiş ayıbitiş ayrımı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın