bilmukabele ne demek?
- Karşılık olarak.
- Ben de, size de, sizlere de.
- Karşılıklı. Karşılık olarak. Mukabil olarak.
In exchange for.
And the same to you.
karşılık
- Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele
- Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz.
- Cevap, yanıt.
- Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel
- Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat.
- İktisadi karar birimleri tarafından istenen veya gereksinim duyulan malların satılması, paranın verilmesi, ödeneğin sağlanması gibi işler.
- Bedel.
Comeback.
Price.
Redress.
bilmuvafakat
- razı olarak
bilme
- Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma.
- Bilgi edinmenin gaye ve sonucu.
- Bilmek işi.
- Vukuf.
- Bir şeyi anlamış ya da öğrenmiş bulunma.
- Bir şeyi yapmaya alışmış olma, elinden gelme.
- Tanıma, anımsama.
Cognition.
Knowing.