benzetmek ne demek?

  1. Bir şeyde başka şeye benzeyen yönler bulmak

    Onu ceylana benzetiyorum.

    R. H. Karay
  2. Kötü bir duruma getirmek, bozmak.

    Adamı fena benzetmişler.

  3. Benzer duruma getirmek.
  4. Dövmek.
  5. (en)Do one's job for one.
  6. (en)Knock galley-west.
  7. (en)Liken.
  8. (en)Compare.
  9. (en)Assimilate.
  10. (en)Simulate.
  11. (en)Associate.
  12. (en)Bash up.
  13. (en)Belabor.
  14. (en)Belabour.
  15. (en)Clobber.
  16. (en)Imitate.
  17. (en)Sort smb.
  18. (en)To mistake.
  19. (en)To mix sb up.
  20. (en)To compare to.
  21. (en)To liken.
  22. (en)To ruin.
  23. (en)To break.
  24. (en)To smash.
  25. (en)To beat.
  26. (en)To trash.
  27. (en)To mistake sth for sth else.
  28. (en)Assimilate to.
  29. (en)Compare to.

benzetmek gibi olmasın

  1. Kötü bir sona uğramış birinden ya da bir şeyden söz ederken, ona benzetilen kimse ya da şey için kötü bir duygu beslenilmediğini anlatır.
  2. Bir durum, olumsuz bir örnekle açıklanacağı zaman kullanılan deyim.

benzetme

  1. Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih
  2. Benzetmek işi.
  3. Teşbih.
  4. (en)Simile.
  5. (en)Comparison.
  6. (en)Image.
  7. (en)Mimesis.
  8. (en)Similitude.
  9. (en)Imitation.
  10. (en)Figure of speech.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

benzetmek gibi olmasınbenzetmebenzetme alıştırmalarıbenzetme öğeleribenzetme ölçeribenzetme resimbenzetbenzetçibenzeteçbenzetenbenzeterekbenzebenzedrexbenzedrinbenzedrinebenzek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın