being a witness ne demek?
- Şahitlik
şahitlik
- Tanıklık, şehadet.
Testifying.
Being a witness.
Evidence.
Testimony.
Giving evidence.
Witnessing.
being a waiter
- Garsonluk
being a wholesaler
- Toptancılık
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
AIDS.
Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
witness
- Müşahade etmek, şahit olmak
- Delil, burhan, hüccet, tanıt
- Şehadet etmek, tanıklık etmek
- Görmek, gözü ile görmek
- Şahit olmak, tanık olmak
- Şahit, tanık
- Şehadet, şahitlik, tanıklık
Türetilmiş Kelimeler (bis)
being a waiterbeing a wholesalerbeing a whorebeing a workerbeing a wrestlerbeingbeing a barberbeing a billionairebeing a bossbeing a bridegroombeing a broadbeing a brotherbeing a builderbeing a building contractorbeing a bus driverbei jdm anklang findenbeigebeign widespreadbeijerincks reactionbeijingaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık