beans ne demek?

  1. Fasulye kadar, çok az, küçücük, fazla değŸil (örneğŸin; "I know beans about music {Müzik hakkında çok az biliyorum}"); (Argo) bir kimsenin kafası, başŸ; (Argo) para, mangır (örneğŸin; "I've worked for this company for fifteen years, but I still don't have beans {Bu şŸirket için on beşŸ yıldır çalışŸıyorum ama halen para alabilmişŸ değŸilim}"); (UyuşŸturucu Argosu) kokain; meskalin; amfetamin; yatışŸtırıcılar, sakinleşŸtiriciler

beans with chopped onions

  1. Piyaz

beanshoot

  1. Fasulye filizi, herhangi bir sayıda çeşŸitli taze fasulye türleri (mung fasulyesi, mercimek ve soya fasulyesi dahil)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

beans with chopped onionsbeanshootbeansproutbeanstalkbeanbean burittobean curdbean feastbean goosebeabeablebeachbeach ballbeach buggy
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın