bak gauntlet ne demek?

1. Gantlet

gantlet

1. Bak gauntlet
2. I, ask elleri değnekli iki sıra askerin arasından geçirilmek suretiyle uygulanan eski bir dayak cezası: iki veya her taraftan hücum; üzucu durumlar run the gantlet sıra dayağı yemek; birçok kimsenin hışmına uğramak
3. Eldiven (iş), zırh eldiveni, düelloya davet için yere atılan eldiven

bak gauge

1. Gage

bak

1. Antilop, tavşan, geyik gibi bazı hayvanların yetişkin erkeklerine verilen ad.
2. Atlarda yukarıya doğru sıçrama.
3. Korku, havf, çekinme, sakınma. (Osmanlıca'da yazılışı: bâk)
4. Geniş olmak, büyük olmak.
5. Cistern, tank; vat, bin, container; vessel, boat, tub; cup of coffee (Slang); joke.
6. Buck.

gauntlet

1. Eldivene benzer el sargısı (bandaj)
2. Take up the gauntlet meydan okuma mahiyetindeki daveti kabul etmek
3. Düelloya davet için yere atılan eldiven
4. Zırh eldiveni
5. İş eldiveni
6. Uzun eldiven
7. Gantlet.

Türetilmiş Kelimeler (bis)