bailer ne demek?
- Kefalet veren kimse
- Kefaleti ödeyen kimse
- Kayığın suyunu boşaltan kimse
- Suyu boşaltma kabı
kefalet
- Kefil olma, kefillik
- Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu
- Birinin borcunu ödeyeceğine ilişkin olarak üçüncü bir kişinin alacaklıya güvence vermesi.
- Bk. borçlancılık
- Surety.
- Bail.
- Security.
- Suretyship.
- Guarantee.
- Bailment.
bailed goods
- Teminat olarak verilmiş mallar
bailee
- Emin, mutemet
- Kefalet veren kişi
- Teminat mütesellimi
- Kendisine saklamak için verilen malı kabul eden kimse
- Emanetçi