bağdaşmak ne demek?

  1. Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek

    Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe, hatta tiksintiye kadar zorluyor.

    T. Buğra
  2. Uygun düşmek.
  3. Bağdaş kurup oturmak

    İçerde, peykelere bağdaşmış, sarıkları kirli, sakalları seyrek, kara sarı ihtiyarlar.

    A. İlhan
  4. Çocuk oyunlarında arkadaş olmak.
  5. (en)Agree.
  6. (en)Reach an agreement.
  7. (en)Square with.
  8. (en)Accord.
  9. (en)Comport.
  10. (en)Consort.
  11. (en)Square.
  12. (en)Mesh.
  13. (en)To agree with.
  14. (en)To accord with.
  15. (en)To suit.
  16. (en)To get on well with.
  17. (en)To get along well with.
  18. (en)To be compatible with.
  19. (en)Tally.

bağdaşma

  1. Bağdaşmak işi, imtizaç.
  2. Birbiriyle anlaşma, uyuşma.
  3. Kurum bağdaşması.
  4. Toplumu oluşturan düşünceler, inançlar, duygular ve davranışlar arasındaki uyum.
  5. (en)Combination.
  6. (en)Concord.

bağdaşmamak

  1. (en)(neg. form of bağdaşmak) conflict, disagree.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bağdaşmabağdaşmamakbağdaşmayanbağdaşmayan durumlarbağdaşmazbağdaşbağdaş kurmakbağdaş kurup oturmakbağdaşabilir olaylarbağdaşabilir postülatlar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın