aydınlanmak ne demek?

1. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinmek, tenevvür etmek

   Personelin yeteri kadar aydınlandığına kani olduktan sonra iki ciddi alarm denemesi yaptı.

   H. Taner

2. Aydınlık olmak.
3. Clarify.
4. Dawn.
5. Light.
6. Lighten.
7. To lighten.
8. To become luminous.
9. To brighten up.
10. To become clear.
11. To be enlightened.
12. To be filled in.
13. To become informed.
14. Brighten.
15. Come into focus.

aydınlanma

1. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinme, tenevvür.
2. Aydınlanmak işi.
3. Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının sayısı ile orantılı olarak aydınlık görünmesi.
4. Birim yüzeye bir saniyede düşen ışık niceliği; SI birimi lükstür.
5. Görüntüsü saptanacak konunun üzerine bir ya da daha çok kaynaktan ışık gelmesinden doğan durum
6. Aydınlığın süresiyle çarpımı.
7. Lightening.
8. Enlightenment.
9. Illumination.
10. Lighting.

aydınlanma çağı

1. XVIII. yüzyıl Avrupasında düşünüş ve inançların tüm baskılardan kurtularak usun kılavuzluğunda bağımsızlığa kavuştuğu dönem.
2. Siècle des lumières

Türetilmiş Kelimeler (bis)