available evidence ne demek?
- Mevcut kanıt
- Eldeki deliller
mevcut
- Var olan, bulunan
- Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü.
- Bk. yığı
- Var olan, bulunan.
- Hazır olan, hazır bulunan.
- Adsum.
- Present.
- Available.
- Actual.
- Existing.
available
- İşe yarar
- Geçerli
- Elde mevcut
- Kullanılabilir
- Müsait, var
- Kullanışlı, hazır
- Piyasada bulunan
available allocation units
- Kullanılabilir yerleşim birimi
evidence
- Kanıt
- Kanıtlamak, ispatlamak
- Delil, şehadet, ispat, tanıt
- Vuzuh, açıklık, aydınlık
- Şahit, tanık
- Belirtmek, açıklamak, göstermek
- Tasrih etmek, tavzih etmek
- İspat etmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
availableavailable allocation unitsavailable assetsavailable balanceavailable buttonsavailable bytesavailable capacityavailable cashavailable choiceavailable contextavailabilityavailability noticeavailability ratioavailavail o.s. ofavail oneself ofavail oneself of smthavail oneself of smth.evidenceevidence aliundeevidence of ageevidence of opinionevidentevidda