appeasement policy ne demek?
- Yatıştırma politikası
yatıştırma
- Yatıştırmak işi.
- İşletme koşullarını daha kolay denetleyebilmek için tepkime hızını azaltma.
- Işınetkin özdeklerin parçalanmasıyla ortama dağılan nötronların yavaşlatılmaması.
Conciliation.
Placation.
Sedation.
Appeasement.
appeasement
- Düşmana ödün vererek savaştan kaçınma
- Taviz verme
- Ödün verme
- Yatıştırma politikası
- Yatıştırma, bastırma, hafifletme
appease
- Gidermek
- Azaltmak
- Hafifletmek
- Gönlünü almak
- Sakinleştirmek
- Teskin etmek, yatıştırmak
- Tatmin etmek
- Bastırmak, susturmak
policy
- Siyaset
- Hareket tarzı
- Hareket hattı
- Politika
- Poliçe, sigorta belgesi
- Önlem, tedbir
- Takip edilen yol veya yön
- Piyangoda kazanan numaralar üzerine oynanan kumar