antikalık ne demek?
- Antika olma durumu.
- Tuhaflık.
Kim bilir bu herifin geçmişinde neler neler, ne antikalıklar, ne acayiplikler, ne madrabazlıklar vardı.
O. C. Kaygılı Antiquity.
Eccentricity.
antika
- Tarihsel değeri olan eski eşya
- Eski çağlardan kalma eser.
- Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçan dişi, ajur.
- Antik.
- Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf
- Eskiden kalma eşya. a. bk. antik.
- Yun. Kıymetli san'at eseri. Eski zamandan kalma eser.
Eccentric.
Crusted.
Kooky.
antikal
- Dal, sapın ya da yaprağın üst yüzü.
Antical.
antikalar
Bric a brac.