answer in the affirmative ne demek?

  1. Olumlu cevap vermek.

olumlu

  1. Gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet, pozitif
  2. Yapıcı
  3. Onaylayan, kabul eden, lehte olan.
  4. Olgulara, deneylere dayalı olarak bazı nitelikleri belli olan, müspet, pozitif.
  5. Davranışları beğenilen, yapıcı düşünceleri olan, yararlı.
  6. (en)Positive.
  7. (en)Affirmative.
  8. (en)Assertive.
  9. (en)Content.
  10. (en)Favorable.

answer

  1. Kefil olmak
  2. Cevap vermek
  3. Cevap, karşılık, mukabele
  4. Bir çalgının başka bir çalgıya cevap vermesi
  5. Hesabın doğru sonucu
  6. Gelmek (çağrılınca)
  7. Halletmek
  8. Mukabele etmek, karşılamak
  9. İhtiyacı karşılamak
  10. Ödemek, hesap görmek

answer back

  1. Karşılık vermek, cevabı yapıştırmak

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

answeranswer backanswer foranswer machineanswer matchinganswer modeanswer nowanswer offanswer seizure ratioanswer signalansans loadedans yüklüansaansa aksillarisinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın