aklan ne demek?

  1. Sularını bir denize veya bir göle gönderen bölge

    Karadeniz aklanı

  2. Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri.
  3. Bir yörenin denize doğru alçalan eğimli yüzeylerinden her biri.
  4. Çağlayan, ırmak veya derede suyun hızlı aktığı yer.
  5. Uzun boylu, yakışıklı delikanlı.
  6. Sırım gibi olan genç erkek.
  7. Yeşil kabuğu olan ceviz.
  8. Dere yatağı.
  9. Küçük akarsu.
  10. Tombul, beyaz.
  11. Olgun.
  12. Yamaç.
  13. Maile.
  14. (en)Catchment area
  15. (en)Slope.
  16. (fr)Versant
  17. (en)Mountain slope

aklanma

  1. Temize çıkma, keraat
  2. Aklanmak işi.
  3. Sanığın yargılama sonunda, kendisinin üstüne atılan suçu işlemediği, sanığın başka bir kimse olduğu, eylemin yasaya göre suç sayılmadığı anlaşılması.
  4. (en)Acquittal.
  5. (en)Exculpation
  6. (en)Quittance
  7. (en)Absolution
  8. (fr)Acquittement

aklanmak

  1. Şirket, dernek, kooperatif vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak.
  2. Temize çıkmak, beraat etmek.
  3. Ak olmak, temizlenmek.
  4. Hakkında dava açılan sanığın, yargılama sonunda suçsuz bulunması, temize çıkmak, beraat etmek.
  5. (en)To be cleaned.
  6. (en)To be acquitted.
  7. (en)To be absolved beraat etmek.
  8. (en)To be cleared.
  9. (en)To be discharged (of a liability.
  10. (en)To be released.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aklanmaaklanmakaklanmamakaklaakla dayanmayanakla durgunluk vermekakla fenalık vermekakla gelmekakl
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın