akıntıya kürek çekmek ne demek?
- Olmayacak bir iş uğruna çabalamak.
- Olmayacak bir iş uğrunda boşuna çabalamak: Böyle akıntıya kürek çektiğine çok acıdım doğrusu. -N. Hikmet.
Fight a losing battle against, grope in the dark.
akıntıya bırakılan balık ağı
Drift net.
akıntıya bırakmak
Cut adrift.
kürek
- Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç
- Küçük deniz teknelerini yürütmeye yarayan, bir ucu yassı, uzun ağaç.
- Kürek cezası.
- Hlk. Sığır gövde etinde, bacak pastırmasının elde edildiği parçanın gerisinde, cidagodan döş hizasına kadar uzanan kaslardan yapılan 2.0-2.5 kg ağırlığındaki pastırmalık et parçası veya bu parçadan yapılan pastırma.
Blade.
Shovel.
Paddle.
Baker's peel.
çekmek
- Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
- Taşıtı bir yere bırakmak, koymak.
- Germek.
- İçine almak, emmek.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Bir amaçla ortadan kaldırmak.
- Solukla içine almak
- Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
- Bk. çevirmek
- Hlk. Kan almak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
akıntıya bırakılan balık ağıakıntıya bırakmakakıntıya kapılmaakıntıya kapılmakakıntıya kapılmışakıntıya karşıakıntıya karşı ilerlemekakıntıakıntı ağıakıntı akımakıntı bilimiakıntı çağanozuakıntankürekkürek altı çukurukürek avarızıkürek ayaklılarkürek balıklarıkürek burunlu üyesiz kertenkelegillerkürek cezasıkürek çekerekkürek çekerek karşıya geçirmekkürek çekmeküreküre biçimindeküre biçiminde eklemküre biçimine getirmekküre eklem