akılsızlık ne demek?

  1. Akılsız olma durumu.
  2. Akılsızca yapılan iş veya davranış

    Ben o kadınlardan değilim ki, evin büyüğü ben olacağım diye tutturup akılsızlıklarla ağzımın tadını kaçırayım.

    M. Ş. Esendal

    Akılsızlığından düşmüştü bu hâllere.

    A. Kulin
  3. Aptallık, düşüncesizlik.
  4. Beyinsizlik, ahmaklık, budalalık

    Alınıp satılan eşyâlar gibi ona bir maddeden öte bahâ biçmek akılsızlık olurdu.

    S. Ayverdi
  5. (en)Foolishness.
  6. (en)Folly.
  7. (en)Foolish act.
  8. (en)Indiscretion.
  9. (en)Unwiseness.
  10. (en)Mindlessness
  11. (en)Headlessness
  12. Vacancy, fatuousness

akılsız

  1. Aklı yetersiz olan, beyinsiz
  2. Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
  3. (en)Fatuous.
  4. (en)Foolish.
  5. (en)Impolitic.
  6. (en)Imprudent.
  7. (en)Irrational.
  8. (en)Mindless.
  9. (en)Silly.
  10. (en)Unreasonable.

akılsızlık etmek

  1. Düşüncesiz ve yersiz davranmak.
  2. (en)To act stupidly.

akılsız

  1. Aklı yetersiz olan, beyinsiz
  2. Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
  3. (en)Fatuous.
  4. (en)Foolish.
  5. (en)Impolitic.
  6. (en)Imprudent.
  7. (en)Irrational.
  8. (en)Mindless.
  9. (en)Silly.
  10. (en)Unreasonable.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

akılsızlık etmekakılsızakılsız başın cezasını ayak çekerakılsız köpeği yol kocatırakılsız terminalakılsız uçbirim
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın