akıllılık etmek ne demek?
- Yerinde ve uygun davranmak.
- Uyanık davranmak.
To act intelligently.
akıllılık
- Akıllı olma durumu, uyanıklık.
Wisdom.
Intelligence.
Sagacity.
Sanity.
Cleverness.
Good sense
Intelligence
Shrewdness
Longheadedness
akıllı
- Uyanık geçinen (alay yollu)
- Yerinde, isabetli
- Sersem, aptal (alay yollu)
- Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil.
- Karşısındakinin düşüncesizliğini belirtmek için söylenilen uyarma sözü.
- Bilgili, zeki kimse.
Smart.
Clever.
Intelligent.
Brainy.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.