absolutely continuous measure ne demek?

  1. Mutlak sürekli ölçüm

mutlak

  1. Salt
  2. Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık.
  3. Kesin olarak, kesinlikle, mutlaka.
  4. Bk. saltık
  5. Saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
  6. Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.
  7. Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest.
  8. (en)Peremptory.
  9. (en)Positive.
  10. (en)Sure.

absolutely

  1. Elbette, mutlaka
  2. Tamamen
  3. Kesinlikle, muhakkak

absolutely clear

  1. Tamamen açık; tam manasıyla anlaşıldı

continuous

  1. Zincirleme
  2. Fasılasız
  3. Kesintisiz
  4. Aralıksız
  5. Devamlı, sürekli
  6. Devam eden

measure

  1. Ölçmek
  2. Ölçü, miktar
  3. Ölçüsünü almak
  4. Ölçek
  5. Her hangi bir ölçü sistemi
  6. Ölçüm, ölçme
  7. Derece, mertebe, hudut, had
  8. Şiir vezni
  9. Tedbir, yol
  10. Ölçmek, tartmak, kıymet biçmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

absolutelyabsolutely clearabsolutely convergent infinite productabsolutely everythingabsolutely free of chargeabsolutely integrable functionabsolutely mutlakaabsolutely necessaryabsolutely normalabsolutely notabsoluteabsolute abundanceabsolute acceptanceabsolute accommodationabsolute addresscontinuouscontinuous actioncontinuous annealingcontinuous auditcontinuous beamcontinuous bellyachingcontinuous bleachingcontinuous brakecontinuous braking systemcontinuous budgetcontinuoslycontinuablecontinualcontinual offencecontinuallycontinuance
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın