absolute zero point ne demek?
- Saltık sıfır noktası
saltık
- Hiç bir şeyle sınırlanmayan.
- Başka bir şeye ilintisi olmayan.
- (Fizikötesi anlamda) Gerçekte olduğu gibi düşüncede de hiç bir başka şeyle bağlı olmayan ve varlık nedenini kendinde taşıyan şey; bunun sonucu olarak; kendi başına var olan varlık; kendinde nesne. Her koşuldan bağımsız olarak var olan. Karşıtı bk. göreli
- Mutlak.
- Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği).
- Kendi başına var olan; hiç bir şeyle bağlı olmayan; bağımsız, koşulsuz.
- Özgür.
- Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak.
- Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş.
Absolute mutlak.
absolute zero
- Mutlak sıfır noktası ( 273 c)
absolute
- Bağımsız
- Her türlü kısıtlama veya koşuldan arınmış şey
- Kayıtsız şartsız
- Kamil, tam
- Halis, sade, saf
- Mutlak, sonsuz, nihayetsiz
- Gram soyut, mücerret
- Kişisel değer ölçülerine bağlı olmayan
- Bir sesin perdesini ezberden tayin etme kabiliyeti
- Kesin, tam, salt, katışıksız
zero
- Sıfırlamak, sıfıra ayarlamak
- Sıfır
- Hiç
- Bir ölçek üzerinde başlangıç noktası
- En aşağı nokta
- Hiçlik
- Aynı zamana rastlamak için ayarlamak
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
absolute zeroabsoluteabsolute abundanceabsolute acceptanceabsolute accommodationabsolute addressabsolute adjustmentabsolute advantageabsolute ageabsolute agonistabsolute alcoholabsolutabsolut fekunditezerozero adjustmentzero arrowzero beatzero compressionzero conductorzero defect productionzero dimensionalzero elementzero fieldzerzer i istanbulzer i mahbubzerafzerafet